30 Temmuz 2014 Çarşamba

Çürük kitaplar meyveleri bile çürütürken, çürük olmayanlar taze tutuyor!

İnsan, öğrenme güdüsü yanlış kullanıldıkça, hızla kendine yabancılaşır. İnsanın kendine yabancılaşması, bir tür entelektüel hastalığıdır!... İçine doğduğu topluma yabancılaşmaya eğilimli bâzı entelektüeller, dil bilinci yoksunu yazarlarca düşünsel uçurumlara yuvarlanırlar! Coşkun Büktel de, bu yazarların has temsilcilerinden! Elifi görse mertek sanan Coşkun Büktel, çevresindeki gayet iyi niyetli insanların bu niyetini sömürdükçe semirmesini geliştirmeye alışkın olduğu için, kendisine yapılan insancıl katkıları, sanki o insanların "zorunlu istikâmeti" sanmasından, verdikçe isteyen kötü ruhlu bir kişilik! Kendisine, hangi türden yardım ederseniz edin teşekkür etmek yerine "BEN THEOPE YAZARIYIM!!!..." diye kostaklanan Coşkun Büktel'e, gün yirmi dört saat, ders vermeye devam ediyoruz. Coşkun Büktel, her ne denli "50 Hilmi"nin kendisine hiçbir zarar veremeyeceğini dile getirmüş olsa da, ben, şimdilik kaydıyla, serçe parmağımın tırnak kenarıyla ilgilendiğim Coşkun Büktel'in fazla büyük yaralar aldığı kanısındayım. Bunlar daha bir şey değil!... Dâvâlarım biter bitmez üzerine misket bombası gibi yağacağımın garantisini veriyorum!

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz

***

Ayrıca bakınız:

Çitlembik Yayınları, neden sürekli İsa'yı çağrıştıran kitaplar yayınlıyor?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder